29 Ağustos 2009 Cumartesi



ÖSS gitti yerine YGS ve LYS geldi başımın belası çoğaldı sanki. Hayır neden ben ilkim ? Soruyoruz hocalara bu konudan çıkarmı diye (ve sinir olduğum cevap ) ''Öss'de çıkmıyordu ama şimdi genişledi tabi belki çıkabilir siz yine de aklınızda tutun!!'' neden tutıyim ki çıkmadığını görünce sinir olmak için mi. İlk olmak gerçekten çok zormuş önünde kimsenin denemediği bi sınava hazırlanmak bile garip. Öylede olabilir böylede ; üstelik sınav kurumu sağolsun hiç bişeyin netliğe kavuşturma zahmetine girmiyor.

Bide şu konu var üniversite okuyan gençlerin hepsi inanılmaz güzel yerlerde iş bulmuşlarda onlara bakıp şevk alalım çalışalım durumu var sanki ülkede. Bakalım bindik bi alamete gidiyoruz kıyamete umarım vardığımız yer güzel olur .

dershanedeki geometrici Gülin Hocamın şu sözünü eklemeden bitirmicem bu yazıyı : '' Neticede sizin hayatınızın üzerine bi kumar oynuyoruz sizinde söz hakkınız olmalı .''



YGS ve LYS'ye hazırlanan herkese sabır diliyorum :)

İPEK

p.s : Bu arada haklısın Meltemcim Lilly Van Der Woodsen Serena'dan daha güzel :) Ayrıca ben gerçekten inanmıştım Chuck'un değiştiğine ama 1. sezon sonunda gördük ki Chuck yine aynı Chukc :)

AND GOSSİP GİRL HERE..



And Who Am I? That's one secret I'll never tell. You know you love me. Xoxo, Gossip Girl. -kristen bell'in sesiyle-

8 Eylül'de-yanlış hatırlamıyosam- cnbcce de 2. sezonu başlıyacak olan dizidir.
New York, Manhattan'da yaşayan bir grup gencin öyküsünü anlatan klasik bir gençlik-drama dizisi olan Gossip Girl, Cecily Von Ziegesar'in aynı isme sahip kitap serisinden uyarlanmıştır.Arkadaşlığın ve aşkın sık sık vurgulandığı Gossip Girl'ün konusu, dizi ile aynı isme sahip ve kendisini göremeyip yalnızca sesini duyduğumuz bir kızın bloguna yazdığı dedikodular ile şekillenir. Ki bu kız Kristen Bell'dir.(Heroes'teki Elle)


Konu klasik gençlik dizilerindeki gibi.Bu diziyle ilgili en çok sevdiğim şey karakterlerin kıyafetleri,çantalar, ayakkabılar vs. Sırf onun için bile izlenir aslında.Bir de şöyle bi ayrıntı var başrol oyuncusu Serena'nın annesi Serena'dan daha güzel-Lilly Van Der Woodsen-

Favori karakter: Chuck Bass. Adam zaten İngiliz, aksanı yeter.

28 Ağustos 2009 Cuma



yasamak oyun degil arkadas,
dünyaya gelmenin bir bedeli var,
dost bildiklerin tükenmez arkadas
sevgi insanlarin hamurunda var

yasamak dönme dolap gibidir,
onun da inis ve çikislari var,
talihlidir hep çikanlar arkadas,
gerçek dost inenlerin yaninda var.

nefes almak degildir yasamak,
düsünmek ve hissetmektir yasamak,
sen gülmeden geçen günlere aci,
dönme dolap iner çikar arkadas...

ALINTIDIR.

Meltem

İnglourious Basterds




Avrupa’nın bir köşesinde Teğmen Aldo Raine (Brad Pitt), Yahudi askerler tarafından kurulan bir grubu düşmana karşı misilleme yapma amacıyla organize etmektedir. Düşmanları tarafından “Piçler” yakıştırmasıyla bilinen Raine’ın grubu, Nazi Almanyasının önde gidenlerine zarar verme misyonunu üstlenmiştir. Bu amaçla, Alman sinema oyuncusu ve gizli ajan Bridget Von Hammersmark (Diane Kruger) ile işbirliği yaparlar.Shasoanna’nın kendi intikamını alma planlarını yaptığı bir sinema salonunun çatısı altında hepsinin kaderleri kesişecektir.

Filmin ABD'de gösterime girdiği ismi İnglorious Bastards aslında.İnglourious Basterds ise Quentin Tarantino'nun göndermesi,esprisidir.

Aslında önceden planlamamıştım bu filme gitmeyi. Tamamen tesadüftü yani..
Filme gelince: güzel bi filmdi.Zaten Tarantino filmi. özellikle savaş sahnelerini çok beğendim. Ani ve kısaydı.Bir de krema sahnesi vardı. Hans Landa -Cristoph Waltz- Shosanna'nın yahudi olduğunu böyle anlammıştı. Yahudiler domuz eti yemez, et ve süt ürünlerini karıştırmazlar. Hayvansal yMağ bulunan bir tatlıyı krema ve süt eşliğinde Shosanna'nın önüne koymuş, kız da bir çatal almıştır sadece.

Bir de Cristoph Waltz bu filmde 4 dilde -ingilizce, fransızca, almanca ve italyanca- oynamıştır.çoğğ yetenekli.

Meltem

23 Ağustos 2009 Pazar

Evimdeyimmm :]





Uzun bir tatilin ardından neyseki eve dönebildik . O kadar özlemişim ki evimi temizlik yapıp onu tatile gitmeden önceki haline döndürme isteği uyandı içimde ki bu çok tehlikeli bi durum (ben ve canımın temizlik çekmesi:)

Ama en çok ev rahatlığını özlemişim galiba uzun mavi pijamalarım ve siyah t-shirt olmadan kocca bir ay iyi dayanmışım yine . Artık evimde olduğuma göre rahat rahat dağıtabilirim demektir . Her ne kadar resimdeki kadar usta işi olmasada benimde dağınıklığımın içinde bi düzenim var .

İpek

22 Ağustos 2009 Cumartesi



Saat sabaha karşı: 05:25 Yer: mutfak balkonu
İpek- Meltem çok korkuyorum ya biri gelirse!
Meltem- Ben de korkuyorum ama başka yolu yok.Yoldan biri geçerse deli olduğumuzu düşünür.

Sizce biz ne yapmaktayız????





Saat beşte normal bi insan neden pasta yapma girişiminde bulunur??
Sürpriz yapmak için.